Thursday, March 19, 2009

Fotografın belgeciliği

Yeryüzündeki ilk fotoğraf kaydı için yolculuk, Ekim 1839’da Fransız sanatçısı Horace Vernet (1789-1893) ile kuzeni Charles Marie Bouton ve Dagerrotip fotoğrafçı ünvanı alacak olan Goupil Fesquet (1806-1893)tarafından gerçekleştirildi. Marsilya’dan başlayan yolculuk, doğunun tüm limanları ve dönemin arkeolojik kalıntılarına uğrandıktan sonra 4 Şubat 1840’da İzmir limanında sonlandı. Gezgin fotoğrafçıların 13 Şubat 1840 tarihli günlüklerinden İzmir’de ilk kez dagerrotiplerin çekildiği anlaşılıyor. Henüz kitaplara aktarımı mümkün olmayan bu türden fotoğrafların ancak sanatçılar tarafından gravürlerinin yapımı sözkonusuydu. Uzun pozlandırma teknikleri ile elde edilen Dagerotipler ancak gravür tekniği ile okuyucuya yansıtılabiliyordu. Bunlara en güzel örnek N.P.Lerebours’un Excursions Daguerriennes: Vues et Monuments Les Plus Remarquables du Globe (1840-1844) başlıklı Paris’te yayınlanmış Avrupa ve Ortadoğu görünümleri içeren kitabıdır. Bir başaka fotoğraf çekme girişimi; İslam sanatı uzmanı olan Joseph Philbert Girault de Prangey’in Dagerrotipleri, Monuments Arabes d'Egypte de Syrie et d'Asie-Mineure Dessines et Mesures de 1842 a 1845 başlıklı kitapta yayınlanmıştır. Osmanlı Türkiye’sinde fotoğrafın ilk kez gözükmesi Ceride-i Havadis’in 95. sayısı olan 8 Cemaziyelahır 1258 (17 Temmuz 1842)’da çıkan bir haberde belirir. Burada Fransız fotoğrafçı Kompa’nın Beyoğlu’nda çalıştığını bildirilmektedir. İzmir ve çevresindeki fotoğraf etkinliklerine dönersek, Fransız yazar Maxime du Camp’ın 1848’de Paris’te yayınlanan Souvenirs et Paysages d'Orient: Smyrne, Ephese, Magnesie, Constantinople, Scio başlıkılı kitabında 1843 yılında İzmir, Efes, Manisa, İstanbul ve Sakız’da çekilmiş Dagerrotiplerden yararlanılmıştır.
Fotoğrafla böyle tanışan İzmir kenti, 1860’lardan 1920’lere gelinceye dek önemli atölyelerin çalıştığı bir alandır. Başta Efes fotoğrafları ile tanınan Rubellin olmak üzere, Krabow, Akropolis, Jules Lind kentin fotoğrafçılarıdır. 1920 yılında kentte etkin olan fotoğrafhanelerden İ. Andovik, Madamas Hanı’nda; V. Bayındırlis, Gül sokağında; P. Yerakis, Frenk caddesinde; K. Dumanyan, Basmahane’de; İ. Zografos, Hacı Stamos sokağında; A. Kokkonis, Gül sokağında; Lanielo Fasulya’da bulunuyordu. G. Kalligeris ve kardeşlerinin ise Frenk Caddesi, Sponti Pasajı ve Ermeni sokağında toplam üç stüdyoları vardı.
1922’nin hemen sonrasında ise kentte kim fotoğraf çekiyordu bunu bile saptamak olanaksız. Henüz Foto Resne kente gelmemiştir, Hamza Rüstem ise mübadele takvimine göre daha iki yıl sonra gelecektir. Rahmizade Bahaeddin Bediz’in açtığı yolda ilerleyen Giritli Hamza Rüstem kente 1924’de ulaştığında hemen ustasının izinden Girit’teki işini ve adını sürdürmeye girişir. 1925 yılında Bahaeddin Bediz’in yani Foto Resne’nin kente gelmesiyle ustaya saygı bakımından isim ayrışması yaşanır. Bu tarihten sonra fotoğrafhane adını Hamza Rüstem diye sürdürecektir. Öte yandan Foto Cemal diye ünlenen Cemal Yalkış ise fotoğrafçılığa 1924 yılında başlayacaktır. Tüm bu erken tarihlerin arasında İzmir İktisat Kongresinin fotoğrafları neden yoktur sorununa gelmiş oluyoruz..